Öncelikle umarım konuyu doğru yere açmışımdır veya bununla ilgili bir konu açılmamıştır diyerek derdimi anlatmaya çalışacağım, biraz karışık oluyor dile getirirken.
Ben hikayelerdeki geçişlerde zorlanıyorum. Mesela bir sahneyi yazdım, artık başka bir kısmı anlatmam gerekiyor ama o geçişi yaparken zorlanıyorum. Şak diye alakasız yerden devam etmek ya da her seferinde işaret koyarak (mesela "*") devam etmek sinirlerimi bozuyor. Bilmem ifade edebildim mi derdimi? :-[ Belki de olması gereken budur ama bir türlü içime sinmiyor.
Bir diğer sorunum ise diyalog geçişleri ve konuşmalara başlamak ile ilgili. Karakterlerimin kuracağı cümlelerde sıkıntı yaşamıyorum ama cümleye başlama evresini beceremiyorum. Burada kasdettiğim, ortada cümlem hazır ama bunu hikayeye yerleştirirken zorlanıyorum. Ya da sürekli o diyaloglar, "dedi, söyledi, diye ekledi." tarzı ifadelerle bitiyor ve bu bir yerden sonra benim sinirimi bozuyor.
Kitap okumayı da seven biriyimdir, neden bu tarz sorunlar yaşıyorum anlamıyorum. *belki de yetenek yoktur zorluyorsundur.* :-\
Fırsatını bulduğu zaman Nova bazı promptlar veriyor ya da ben bir şeyler atıyorum ona okuyor, genel olarak beğeniyor ama benim içime kesinlikle ve kesinlikle sinmiyor oluyor o yazdıklarım. Mütevazi davranmaktan ziyade ciddi anlamda beğenemiyorum.
Bunda biraz uzun zamandır yazmamamın da etkisi vardır ama bu tarz sorunlardan dolayı bir türlü tekrardan bir şeyler karalayamaz oldum...
Durumum çok mu vahim? :sumkur:
Yardım edebilirseniz bu duruma, çok sevinirim. :heyes:
Geçişler konusunda bir şey diyemem ama diye ekledi konusunda şunu söyleyebilirim: Bir konuşma yazalım.
Kız başını kaldırıp arkadaşına bakarak, "Bugün için teşekkür ederim," dedi. "Yardımların olmasaydı bundan kurtulamazdım."
Şu ufacık anlatıda da görüldüğü gibi dedi kelimesi konuşmanın ilk kısmından sonra geliyor, ikinci kısımdan sonra tırnak kapanıyor. Burada anlatıcının diye ekledi demesine hiç gerek yok çünkü biz orada kızın konuşmasına devam ettiğinin farkındayız. Satır atlayıp arkadaşının konuşmasına rahatlıkla başlayabiliriz. Eğer uzun soluklu bir konuşma olacaksa anlatıcıyı araya katmadan alt alta konuşmaları yazabiliriz.
Yani ben sorununu bu şekilde anladım, yanlış anlamış olabilirim kussura bakma. :)
Şunu söyleyeyim, ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisiyim, yaratıcı yazarlık dersi alırken öğretmenimiz yazdıklarımızın bizi pek tatmin etmeyeceğini; çünkü yazdığımız şeyle işimizin aslında hiçbir zaman bitmediğini söylemişti. Cidden, insanlar kendi yazdıklarıyla bazen tatmin olamıyor, bu sadece seninle alakalı değil, genel bir sorun.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. :)
Sorunumu doğru anlamışsın, aslında ben de dediğin gibi yapmaya çalışıyorum aynı verdiğin örnekteki gibi, ama konuşmalar üst üste gelince hikayeden çok senaryoya dönüyormuş gibi hissediyorum; bütünü sevemiyorum bir türlü.
Bana kalsa hep betimlemelerde bulunayım, iç sesi aktarayım. ;D
Ama çok teşekkür ederim örneğin için, belki de doğru yapıyorumdur fakat inatla ben kendimi beğenemiyorumdur. Biraz rahatladım. :)
Aslında sana çok kısa bir cevabım var Pelin: Zaman lazım. Ciddiyim zaman lazım; çünkü sorunun ne olduğunu biliyorsun, muhtemelen kendinde gördüğün sorunu görmediğin başka yazarları da okumuşsundur, yani nereye varman gerektiğini de biliyorsun... Gerisinde maalesef pratik bir çözüm yok, yaza yaza oturacak, düzelecek bazı sıkıntılar bence. :)
Diyalog-betimleme dengesi önemli aslında, evet bir noktada art arda konuşma dönünce senaryoya benzeyebiliyor, orada aralara minik ayrıntı cümlecikler eklemek faydalı olabilir.. Mesela:
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
"Uzak bir yere," diye yanıtladı diğer adam. "Neresi olduğu farketmez, yola devam edeceğim..."
"Ya varacak bir yer yoksa?"
Genç adamın gülümsemesi hüzünlü ve bildikti.
"Her yol bir yere varır."
Sondan ikinci cümle doldurma cümlesidir mesela... Diyaloglar çok sıklaştığında öyle eklemeler faydalı olabilir bence.
Geçiş konusunda ise bir fikrim yok maalesef, zamanla kendi kendisine düzeliyor sanırım..:p
Benim geçişler için bir önerim var ama tam olarak yardımcı olabilir mi bilmiyorum. Yine de bahsetmek istedim.
Geçişleri çifte betimlemelerle yapabilirsin diye düşünüyorum, yani arada 'o sırada', 'aynı dakikalarda' vesaire gibi bağlaçlar kullanarak. Mesela alttaki örnekte olduğu gibi:
Emerson Cod üç şey öğrenmişti. İlki Conrad Fitch olarak bildikleri adamın aslında Lemuel Winegard olmasıydı, Ornan Enerji denilen bir şirketin alt düzey çalışanı. İkincisi, enerji tabanlı bir anonim şirket olan Ornan birkaç şeyin ticaretini yapmaktaydı: plastik, çelik ve gizli belgeler. Sonuncusu da belgelerden birinin Lemuel'in sağ eline mal olmuş olmasıydı. Emerson Cod'un ortaklarına durumu anlattığı dakikalarda Olive Snook bir elinde tek kanatlı kuşun olduğu altın yaldızlı bir kafes öbüründe de turta kutusu ile Chuck olarak bilinen Charlotte Charles'ın bir sahtekar olduğunu ortaya çıkarmak üzere güç bela Coeur d'Coeurs'a varmıştı.
Ya çok çok saçma olmuş olabilir ben sadece fikri gör istedim, bilmiyorum ne kadar mantıklı. :tıngır tıngır:
Gercekten zaman meselesi Pelit, bir de pratik. Bir ara ben de oyleydim, hala arada basim sikistigi yerde *** falan kullaniyorum, goruyorsundur. Violet'e katiliyorum diyaloglar konusunda, araya o sekilde betimleyici, tanimlayici cumleler sikistirmak cidden onemli, buyuk kurtarici oluyorlar o konuda. Ordan sonrasinda zamani baglamak da problem olmayacak biraz ilerledikce.
Minik minik hikayeler yazabilirsin, istersen sana yardimci da olurum basinin sikistigi yerlerde bir nevi betalik. Sorun yasadiginda bana yazmaktan hic cekinme o yuzden. :wizard:
Ya hepinize çok teşekkür ediyorum, verdiğiniz örnekler de tam sorun yaşadığım kısımlarla ilgili, dediklerinizi dikkate alacağım. :)
Dediğiniz gibi umarım zamanla düzelir. Ben de bu esnada çekingenlik yapıp yazdıklarımı paylaşmama huyumdan vazgeçmeliyim sanırım, hatalarımı yüzüme vurun öyle düzeleyim. :) Çünkü yazmak benim için inanılmaz önemli bir eylem, bu yeteneğimi kaybetmek istemiyorum.
Ciddi anlamda bir betaya ihtiyacım var Luna, her seferinde Nova'yı sıkboğaz etmek istemiyorum. :dramatic:
Ben de senin yazdiklarini paylasmani istiyorum, hepsini okumak istiyorum. Korelmis hissediyor olabilirsin kendini ama paylasmadan da formunu geri alamazsin. Ben de hala cabaliyorum, geride kaldigim cok yer var mesela cunku yaklasik 1 yil boyunca nerdeyse hicbir sey yazmamistim. Lutfen sen de yaz o yuzden ve paylas birlikte geliselim :heyes:
Seve seve betan olurum ki :heh:
Luna Luni :laylay: Bundan sonra yazdığımı iyi - kötü demeden paylaşacağım. Böyle tatlı beta yenmez mi? :utanc:
Ya betasi yer asil. :heyes: Bekliyorum o zaman ustunde calisacagimiz ilk hikayeyiii